REHBERLİK SERVİSİ

20.02.2014 4132

"İNSANIM, İNSANCIL OLAN HİÇ BİR ŞEY BANA YABANCI KALAMAZ"

                                                                                       (Latin Şairi Terans)

 

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA NEDİR?

Günümüzde gençlerin eğitimi süresinde onları bilgili kılmanın, düşünsel güçlerini geliştirmenin gerekli fakat yeterli olmadığı sonucuna varılmıştır. Çünkü insanın kişiliği karmaşık duygusal ve toplumsal özelliklere sahiptir. Bu özellikler ise bireyin başarısını ve günlük davranışlarını büyük ölçüde etkilemektedir.

Bu nedenle öğrencinin akademik eğitimi kadar, sağlam ve dengeli bir kişilik kazanmasına da önem verilmelidir. Ayrıca toplumsal kalkınmada en önemli etken olan insan gücünün kayba uğramadan en üst düzeye ulaşabilmesi için eğitimin önemi daha da artmaktadır. Bunun için tek başına öğretim yetersizdir.

Öğrencilerin etkin ve verimli bireyler olmalarında rehberlik hizmetlerinin katkısı çok önemlidir. Çağdaş eğitimde öğretim, yönetim ve rehberlik hizmetleri tüm eğitim çalışmalarının birbirinden ayrılmaz üç önemli alanıdır.

Bunlardan rehberlik;

Bireyi tanımak, onu kendisine tanıtmak, sağlıklı kişilik gelişimi ve toplumsal çevresine uyum sağlamasına yardım etmektir. Böylece rehberlik eğitim çalışmalarını bugüne değin ihmal edilmiş olan bir yönünü tamamlayıcı çalışmalar olup, öğretim çalışmalarının boş bıraktığı yeri doldurarak, öğrencilere daha dengeli ve verimli eğitim sağlama çalışmasıdır.

*Rehberlik bireye kendini anlaması, çevredeki olanakları tanıması ve doğru kararlar vererek özünü gerçekleştiren bir kişi olarak gelişebilmesi için yapılan sistematik ve profesyonel bir yardım sürecidir.

*Her öğrencinin kendi özelliklerini, gizil güçlerini ilgi ve gereksinmelerin daha iyi anlamasına okulda ve çevrede eğitim olanaklarından en iyi şekilde yararlanmasına ortam hazırlamaktır.

Bu amacın gerçekleştirilmesi öğrenciyi merkez alan eğitim sistemini öngörmektedir. Bunun için okullardaki eğitim programları öğrencilerin bireysel gereksinmelerini karşılayacak şekilde düzenlenmelidir.

*Rehberlik bireyin topluma uyum sağlamasına kendisi ve toplum için yaralı bir yaşam sürmesine yardım edici sürekli bir oluşumdur.

Rehberlik eğitim uygulamalarında öğrencinin uyumsuzluğunun, devamsızlığının, başarısızlığının ve gelişimini engelleyen buna benzer durumların nedenlerini bulmak ve gidermeye çalışmaktır.


REHBERLİK NE DEĞİLDİR?

*Rehberlik öğrencilere doğrudan doğruya yapılan bir yardım değildir.

*Rehberlik öğrencileri aşırı derecede koruma ve onları her sıkıntıdan kurtarma da değildir.

*Ayrıca öğrenciye öneri sunmak, akıl öğretmek, bireyi doğru olduğu varsayılan bir hareket tarzını benimsemeye ve uygulamaya zorlamak ta değildir

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisimiz, aşağıdaki hizmetleri öğrencilere sunmaktadır:

* Öğrenci Tanıma Çalışmaları: Öğrencilerin psikolojik özellikler, ilgi ve yetenekleri, tutum ve beklentileri test anket ve görüşmelerle tanımaya çalışılır.

* Psikolojik Danışma Hizmetleri: Sorunları olan öğrencilerin kendilerini tanımaları ve kendilerini en üst düzeyde geliştirebilmeleri ve yeteneklerini kullanabilmelerini sağlamak.

* Bilgi Verme Çalışmaları: Öğrencilerin gereksinim duydukları ve bilmeleri gereken konular hakkında bilgi vermek.( Örn. Ergenlik Dönemi, Verimli ders Çalışma gibi)

*İzleme ve Değerlendirme Çalışmaları: Öğrenci davranışlarını izlemenin yanında, onu faaliyetlerinde izlemek, olumlu davranışa yöneltme ve yapılan yöneltmenin öğrenci üzerinde etkinliğini değerlendirmek ve öğrenciye desteğini sürdürmektir.

 ETKİLİ ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ

 ÇALIŞMA PROGRAMININ HAZIRLANMASI

 SINAV KAYGISININ AZALTILMASI

 BİREYSEL SORUNLARIN GİDERİLMESİ

 AİLE VE ARKADAŞ İLİŞKİLERİ

 ÜNİVERSİTEYE HAZIRLANMA

 PUAN HESAPLAMALARI

 VELİLERLE ETKİLİ İLETİŞİM KURMA

Konularında tüm öğrenci, öğretmen ve velilerimize yardımcı olmak amacındayız.


REHBERLİĞİN DAYANDIĞI İLKELER

Her birey seçme özgürlüğüne sahiptir.

İnsan saygıya değer bir varlıktır.

Bu hizmetten yararlanmak isteğe bağlıdır.

Rehberlik hizmetleri yaşam boyu yararlanılabilecek hizmetlerdir.

Rehberlik ve Psikolojik Danışma hizmetlerinde gizlilik esastır.

Tüm öğrencilere açık bir hizmettir.

Rehberlik ve Psikolojik Danışma hizmetleri ilgililerin işbirliğiyle yürütülür.

Rehberlik ve Psikolojik Danışma hizmetlerinde bireysel farklılıklara saygı esastır.

Rehberlik ve Psikolojik Danışma hizmetleri bireye ve topluma karşı sorumludur.

Bu ilkeler doğrultusunda; rehberliğin bireyde gerçekleştirmeye çalıştığı amaçlar şunlardır.

1-Bireyin kendini tanıması,

2-Çevrede kendisine açık olan olanakları öğrenmesi,

3-Gizil güçlerini ( yeteneklerini ) geliştirmesi,

4-Çevresine uyum sağlaması.


MİMAR SİNAN MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ OLARAK AMACIMIZ

Bireysel farklılıklarını dikkate alarak öğrencilerin kendilerini gerçekleştirmelerine destek olmak,

Eğitim sürecinden yetenek ve özelliklerine göre en üst düzeyde yararlanmalarını sağlamak, bireysel özelliklerini değerlendirip farkındalık düzeylerini geliştirmelerine yardımcı olmak,

Etkili öğrenme ve çalışma becerileri ile motivasyon(istek)lerinin artırılmasını sağlamak,

Üst öğrenim, meslek alanları ve mesleğe yönelmede, meslekler ve gerektirdiği özellikler ile meslek ve çalışma yaşamı konusunda bilinçlendirme çalışmalarını gerçekleştirmek,

Amaç belirleme, sorun çözme, karar verme, tercih yapma, sorumluluk alma gibi yaşam becerilerinde yeterlilik ve kendine güven kazanmaları konularında destek olmak,

İnsanlarla sağlıklı ilişkiler kurabilmek için gerekli becerileri kazanmalarına ve yaşama karşı olumlu bir tutum geliştirmelerini sağlamak,

Toplum hayatına uyum sağlayabilme ve katkıda bulunma için gerekli sorumluluğu kazandırabilmek,

Bilimsel anlayışa, yaratıcılığa, hoşgörüye, sevgiye, demokratik tutum ve davranışa sahip, insan haklarına saygılı, çevresi ile uyumlu bireyler olarak yetişmelerine yardımcı olmaktır.

 

ÇOCUK YAŞADIĞINI ÖĞRENİR

Eğer bir çocuk sürekli eleştiriliyorsa, 

Kınama ve ayıplamayı öğrenir.
Eğer bir çocuk kin ortamında büyüyorsa,
Kavga etmeyi öğrenir.
Eğer bir çocuk alay edilip aşağılanıyorsa,
Sıkılıp utanmayı öğrenir.
Eğer bir çocuk devamlı utanç duygusuyla eğitiliyorsa,
Kendini suçlamayı öğrenir.
Eğer bir çocuk hoşgörü ile yetiştiriliyorsa,
Sabırlı olmayı öğrenir.
Eğer bir çocuk desteklenip yüreklendiriliyorsa,
Kendine güven duymayı öğrenir.
Eğer bir çocuk övülüyor ve beğeniliyorsa,
Takdir etmeyi öğrenir.


ÖĞRENME NEDİR?

Öğrenme beyinde meydana gelen biyokimyasal bir olaydır ve bazı ön şartları vardır. Bu ön şartlar uyanıklık, motivasyon (istek), dikkat, aktif katılım ve geri bildirimdir. Ders çalışırken öğrenmenin ön şartlarını gerçekleştirdiğiniz ölçüde başarılı olursunuz. Öğrenciler arasındaki bazı çalışma davranışları öğrenmenin ön şartları ile uyuşmaz. Bu nedenle bazı öğrenciler öğrenmeye ayırdığı zaman ölçüsünde başarılı olamamakta, eğitim ve öğretim hayatından kopmakta ve akademik başarısızlığa sürüklenmektedirler. Bu nedenle hatalı gidişin farkına varmak ve hayatımızda varolan yanlış koşulların yerine, işimize yarayan yeni koşullar getirmemiz gerekmektedir.


HAFIZA(BELLEK) NASIL ÇALIŞIR?

Hafızayı devamlı dolup boşalan bir otobüs terminaline benzetebiliriz. Nasıl ki terminale otobüsler bir taraftan dolup bir taraftan boşalıyorsa, bilgiler de hafızamıza bir taraftan dolarken bir taraftan da boşalır. Özellikle de bizim işimize yaramayan, gereksiz olduğu kanısında olduğumuz, üzerinde durarak tekrar etmediğimiz bilgiler daha çabuk unutulmaktadır.

Bu gerçekten hareketle unutmayı önleyebilmek için bol tekrar gerekli görünmektedir.

Nasıl öğreniriz? Nasıl hatırlarız?
% 1 tad alarak
% 1,5 dokunarak,
% 3,5 koklayarak,
% 11 işiterek,
% 83 görerek öğreniriz.

Okuduklarımızın % 10'unu
İşittiklerimizin % 20'sini
Gördüklerimizin % 30'unu
Görüp+işittiklerimizin % 50'sini
Görüp+işittiklerimizin+söylediklerimizin %80'ini
Görüp+işittiklerimizin+söylediklerimizin+yaptıklarımızın %90'ını hatırlarız.

 

İYİ BİR DERS ÇALIŞMA PROGRAMININ İNCELİKLERİ

Herkesin kendine göre verimli çalışabileceği zamanları vardır. Önce bu zamanların belirlenmesi gerekir. Akşam üzeri çalışmak için en uygun zaman 16:00-19:00 arasıdır.

Günde kaç saat çalışılması gerektiği öğrencinin kapasitesine, temel bilgisine, derslerindeki eksikliğine göre değişir. Günlük çalışma süresi olarak 1-3 saat verilebilir.

Derslerden iyi verim alabilmek için çalışma zamanları iyi düzenlenmelidir. Uzun süreli çalışmalarda ilgi ve dikkat azalır. Bu nedenle çalışmaların sonlarına küçük dinlenme aralıkları koymak yararlı olacaktır. Mola uzun, çalışma süresi kısa olursa öğrenilen konuların unutulması ve sonraki öğrenileceklerle ilişkilendirilmesi sorunu yaşanır.

Özellikle de bütünlük gösteren konuların çalışılmasında buna çok dikkat edilmelidir. Ancak mola verilmeden yoğun çalışmanın da sağlıklı bir çalışma olmadığı bilinmelidir.

Sizin için zor dersleri çalışabileceğiniz en verimli zamana yerleştirin.

İki sayısal ders arasına bir sözel veya iki sözel ders arasına bir sayısal ders koymanız yararlı olacaktır.

Her gün, o güne ait ders tekrarı mutlaka ama mutlaka yapılmalıdır. Tekrar, kısa bir zaman aralığına sığmalı ve küçük notlar alınarak yani yazılarak, çizilerek yapılmalıdır.

Programda mutlaka gezme, görme, sinema, tiyatro, spor veya çeşitli aktivitelere yer verilmelidir. Yaşam sadece derslerden ibaret değildir.

Özellikle bağıntılı, ön koşullu dersleri çalışılırken bilinmesi gereken temel konular öğrenilemeden yapılan çalışmaların verimli sonuç vermeyeceği unutulmamalıdır. Bu temelsiz bina kurmaya kalkmak demektir.

En önemli ancak göz ardı edilen etkenlerden biri de hızlı ve doğru okuma alışkanlığı edinmektir. Bu alışkanlığın tekniğini öğreten kitaplar, kurumlar bulunmaktadır. Ayrıca size kalan zamanlarda çeşitli türden kitaplar okumak hem bu yönünüzü hem de algılama ve yorumlama gücünüzü geliştirecektir.

Öğrenme istek ve arzusunu taşımayan ve öğrenmenin gerekliliğine inanmayan hiçbir öğrenciye hiçbir ders aracı, hiçbir öğretmen yardımcı olamaz. Arzu ve istek olmadığı zaman ilgi ve dikkat kolayca dağılır. Bu da başarıyı etkileyen en önemli engeldir.
Ancak, bazı öğrenciler yeterince istekli olmalarına, gayret göstermelerine karşın beklenilen başarıyı gösterememektedirler. Bu durum, çok büyük bir ölçüde çalışma yöntemini bilememekten kaynaklanmaktadır. Verimli ders çalışma yollarını öğrenen ortalama bir öğrenci, zamanını ve enerjisini en verimli bir şekilde kullanarak başarılı olabilecektir.

 

ZAMANI PLANLAMAK

Etkili öğrenmenin ön koşulu, öncelikle bireyin zamanını planlayabilmeyi öğrenmesidir. Birçok öğrenci, zamanını planlayamadığı için akademik başarısızlık yaşar. Yanlış çalışma alışkanlıkları ve zamanı planlayamama öğrenme güçlüğüne, başarısız olma kaygısına ve güdülenme düzeyinin düşmesine neden olabilir. Oysa öğrenciler bilgi eksiklerini belirleme, çalışma alışkanlıklarını keşfetme ve zamanı planlama becerilerini kullanarak akademik güçlüklerin üstesinden gelebildiklerini gördükçe, yeterlilik ve kendine güven duyguları da artmaktadır. Öğrenmenin temelinde yer alan verimli ders çalışma alışkanlıklarının kazanılmasıyla öğrencilerin okulla ilgili olumlu tutumlar geliştirdikleri görülmektedir. Öğrencinin çeşitli gelişim düzeylerinde kendisinden beklenen görevleri başarıyla gerçekleştirebilmesi için, ders çalışmayla ilgili becerilere de gereksinimi vardır.

DERS ÇALIŞMA ORTAMI NASIL OLMALIDIR?

Çalışma ortamı mümkün olduğunca sade ve düzenli olmalıdır.

Çalışma ortamının kişinin fiziksel olarak rahat edebileceği (yeterli ısı, ışığa sahip) bir ortam olmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca çalışma ortamında dikkati dağıtacak poster, ses ve diğer uyarıcıların mümkün olduğunca az olması verimliliği artıracaktır.

Çalışma ortamında çoğu zaman ihtiyaç olabilecek materyaller (yardımcı ders kitapları, sözlük, atlas, ansiklopedi gibi yardımcı kaynaklar, cetvel, pergel gibi ders gereçleri) bulunması yarar sağlar.

Çalışmalardan yeterince verim alabilmek için dengeli ve düzenli beslenmeli, özellikle sabah kahvaltıları düzenli ve yeterli kalori alınacak şekilde yapılmalıdır.

Uyku düzenine dikkat edilmeli ve günlük ortalama 8 saat uyunmalıdır.


HEDEF BELİRLEMEK

" Doğru yolda giden kaplumbağa eğri yolda giden yarış atını geçer. (J. J. Rousseau)

Okuldaki başarı ya da başarısızlık öğrencinin tüm kişiliğinin bir değerlendirilmesi değildir, sadece belirli bir zaman aralığında öğrenmiş olduğu bilgilerin bir sonucu ya da ürünü niteliğindedir. Öğrencilerin okul başarılarının düşük olmasının önemli nedenlerinden birisi de verimli ders çalışma yollarını bilmemeleri ya da bu konuda yanlış alışkanlıklara sahip olmalarıdır. Verimli çalışma alışkanlığı, erken yaşlarda kazanılan ve bireyin tüm yaşamdaki başarısını etkileyen bir süreçtir.

"Hiç kuşkusuz başarılı olabilmek için öncelikle başarıyı istemek gerekir, nedeniniz yoksa hedefiniz de yoktur."

 

REHBERLİK ve PSİKOLJİK DANIŞMANLARIMIZ:


                                                                                                     

KOORDİNATÖR PSİKOLOJİK DANIŞMAN                 PSİKOLOJİK DANIŞMAN                                      PSİKOLOJİK DANIŞMAN