10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü

10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü

09.11.2021 561

09-11-202109-11-202109-11-202109-11-202109-11-2021

 

ANMA TÖRENİMİZDEN GÖRÜNTÜLER

10-11-202110-11-202110-11-202110-11-202110-11-202110-11-2021

ATATÜRK'Ü ANMAK

 

         10 Kasım, cumhuriyetimizin kurucusu, yurdumuzun kurtarıcısı, büyük komutan, ulusal kahraman ve tarihimizin yetiştirdiği büyük insan Mustafa Kemal Atatürk'ü kaybedişimizin yıl dönümüdür. 10 Kasımlar bizim için sadece o eşsiz büyük önderi anma günü olmamalıdır. Bugünün amacı O'nu anlama, O'nu daha iyi tanıma, ilke ve devrimlerini özümseme olmalıdır. Atatürk, Kurtuluş Savaşı'ndaki başarısı ilke ve devrimlerinin evrenselliği, insanlık onuruna duyduğu derin saygı, dünyadaki ezilen uluslara gösterdiği hedefler ve evrensel barışın gerçekleştirilmesi çabalarıyla Türk tarihinin sınırlarını aşarak dünyaya mal olmuş büyük bir devlet adamıdır. Öyleyse bugün O'nu anmanın yanında, O'nu anlama çabası içinde olmamız bir zorunluluktur.

         Atatürk, yaşamının büyük bir bölümünü savaş meydanlarında geçirmiştir. Cumhuriyet'in ilanından sonra da ülkesini yeniden en iyi şekilde kurma savaşını vermiştir. Tüm bu savaşlar O'nun bedenini yorgun düşürmüştür. Ocak 1938 tarihinde hastalanmıştır. Doktorların dinlenmesi gerekmektedir uyarılarına çokça dikkat etmemiştir.10 Kasım 1938 günü saat 9'u 5 geçe İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda karaciğer yetmezliğinden yaşamını kaybetmiştir. 19 Kasım 1938'de bir tören ile naaşı Ankara'ya gönderilmiştir. Ankara'da Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabrine konulmuştur.1953 yılının 10 Kasım günü yapılan büyük bir tören ile Anıtkabir'e yerleştirilmiştir.

         Atatürk'ün (kendi deyişiyle) naçiz vücudu artık yoktur, toprak olmuştur. Ama o vücut yerine, onu her zaman gelecek kuşaklara anımsatacak eserleri, anıtları vardır. Artık O bir meşaledir, bayraktır. Kuşaktan kuşağa elden ele, dilden dile söylenecek, kalplerde ve belleklerde yaşayacak ve yaşatılacaktır. 


ATATÜRK

 

Atatürk'üm eğilmiş vatan haritasına
Görmedim tunç yüzünü böylesine geceler
Atatürk neylesin memleketin yarasına
Uçup gitmiş elinden, eski makbul çareler.

Nerede İstiklal harbinin o mutlu günleri
Türlü düşmana karşı kazanılan zaferi
Hiç sanmam, öyle ağarsın bir daha tan yeri
Atatürk'üm ben ölecek adam değildim der.

Git hemşerim, git kardeşim toprağına yüz sür
O'dur karşı kıyıdan cümlemizi düşünür
Resimlerinde bile melül mahzun görünür
Atatürk'üm kabrinde rahat uyumak ister.

Cahit Sıtkı TARANCI

 

MUSTAFA KEMAL'İ DÜŞÜNÜYORUM

 

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;

Yeleleri alevden al bir ata binmiş

Aşıyor yüce dağları, engin denizleri,

Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda,

Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri...

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;

Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında

Destanlar yaratıyor cihanın görmediği

Arkasından dağ dağ ordular geliyor

Her askeri Mustafa Kemal gibi.

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;

Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel

Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere.

Al bir ata binmiş yalın kılıç

Koşuyorlar zaferden zafere...

 

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;

Ölmemiş bir Kasım sabahı!

Yine bizimle beraber her yerde.

Yaşıyor dört köşesinde vatanın

Yaşıyor damar damar yüreklerde.

 

Mustafa Kemal'i düşünüyorum:

Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda,

Mavi gözleri ışıl ışıl görüyorum.

Uykularıma giriyor her gece.

Ellerinden öpüyorum.

 

 Ümit Yaşar OĞUZCAN

 

MUSTAFA KEMALLER TÜKENMEZ

 

Tükenir elbet gökte yıldız, denizde kum tükenir.
Bu vatan, bu topraklar cömert...
Kutsal bir ateşim ki ben sönmez;
İnanın, Mustafa Kemaller tükenmez!..

Ben de etten kemiktendim elbet.
Ben de bir gün göçecektim elbet.
İki Mustafa Kemal var iyi bilin:
Ben,  işte o, ikincisi, sonsuzlukta;
Ruh gibi bir şey, görünmez;
İnanın,  Mustafa Kemaller tükenmez !..

Hep kardeşliğe, bolluğa giden yolda;
Bilimin yapıcılığın aydınlığında;
Güzel düşüncelerde,  soyut fikirlerde ben!..
Evrensel yepyeni buluşlarda  ben!..
Geriliği kovmuşum ben,  dönmez!..
İnanın, Mustafa Kemaller tükenmez!..

Başın mı dertte, beni hatırla!..
Duy beni en sıkıldığın an!..
Baştan sona her şeyiyle bu vatan;
Sakın ağlamasın Kasım'larda...

Fatihler, Kanunîler ölmez!
İnanın,  Mustafa Kemaller tükenmez!..

                                                                             

Halim YAĞCIOGLU

 

ATATÜRK'Ü DUYMAK

 

Ulu rüzgâr esmedikçe
Yaşamak uyumak gibi.
Kişi ne zaman dinç;
Dalgalanırsa bayrak bayrak gibi.

 

Ne var şu dünyada ekmekten daha aziz?
Sürdüğün tarlalara sevginle serpildik.
Ekmek olmak için önce
Buğday olmak gibi.

 

Silinir sözcüklerden sen hatıra geldikçe
Cılız sözler: Uzanmak, yorulmak, durmak gibi.
Kuvvettir yaptıkların her yeni yetişene
Her ışık-kaynak gibi.

 

En yakınlar zamanla yüzyıllarca uzak gibi,
Bir sen varsın kalacak, bir sen ölümsüz,
Daha da yakınsın, daha da sıcak
Bıraktığın toprak gibi.

 

Kaç Türk var şu dünyada, bir o kadar susuz,
Hepsinin gönlünde sen, bir pınar bulmak gibi,
Ancak senin havanda sağlıklar esenlikler:
Olmaya devlet cihanda Atatürk'ü duymak gibi.

 

Behçet NECATİGİL

 

BİR TUTKUDUR MUSTAFA KEMAL

 

Bir Tutkudur Mustafa Kemal;
Nice sevdalara değişilmeyen.
Yitirilmiş Kasımlarda açan umuttur,
Bir baştır, vazgeçilmeyen...

Bir Türküdür Mustafa Kemal;
Suskun ağızlarda söyleşir, durur.
Çaltıburnu'nda gözetir denizi.
Köroğlu'nda bağdaş kurup oturur...

 

Bir İnançtır Mustafa Kemal;
Yurdun dört yönünde, bir çağdır yaşayan.
Sarmış kollarıyla, çepçevre ulusu.
Sakarya boylarından Akdeniz'e taşıyan...

 

Bir Anlamdır Mustafa Kemal;
Belkahve'den dürbünüyle seyrediyor İzmir'i.
Özgürlük diyor, al atının üstünde,
Kırıyor kılıcıyla, tutsak eden zinciri...

 

Bir Bayraktır Mustafa Kemal;
Çekilmiş kalelere, rüzgârda dalgalanan.
Bozkırın bağrında yol alan kağnılara,
Işık tutan, güç veren, yol bulan...

 

 Y. Doğan ERGENELİ

 

MUSTAFA KEMAL'İN GÖK YAZILARI

 

Ben Mustafa Kemal, elimde tebeşir, Kocaman,
Mavicek bebelerin, ak kızların,
Taş ninelerin, çatal dedelerin gözleri, kocaman,
Bir 1O Kasım gecesi
Yazıyorum ateşten çağrımı karşınıza:
-Ey Türk gençliği...

Ben Mustafa Kemal, doyamadım haykırmaya,
Şimdi destan ellerimle yazıyorum,
Yeşiline suyun,
Kuşun,
Yelin,
Yaprağın:
"Ne Mutlu Türküm Diyene."

Ben Mustafa Kemal, önümde kırk bin köy,
Kırk bin ovaya karşı bir tek dağ gibiyim
Bayraklarım değerken evren bayraklarına şimdi,
Elimde tebeşir
Yazıyorum kara gecenin üstüne
Yazıyorum armağanımı:
"Övün, Çalış, Güven."

 

 F. Hüsnü DAĞLARCA

 

O'NSUZ

 

Ah işte duyuyorum mesut günler içinden,
Sana "sevimli yüzün asla solmasın" diyen,
Bütün adınla dolu o coşkun şarkıları...
- Sen öldüğün için mi şimdi bayraklar yarı?
Görüyorum ilk defa seni gördüğüm günü;
Altından, alkışlarla geçiyorsun bir takın.
O gün bana gelmiştin babamdan daha yakın
Meğer duyacakmışım bir sabah öldüğünü...
Meğer görecekmişiz bir sabah gidişini,
İstanbul'un önünden son defa geçişini...
Bizler seninle nasıl, ne kadar beraberdik,
Bizler ki az sıkılsak "O başımızda" derdik;
Nasıl yok bileceğiz o güzel güneş yüzü?
Ana, baba değil bu, bizler Ata öksüzü
Tatmadık, bilmiyoruz bu bambaşka yarayı,
Öğret bize yarabbim ah O'nsuz yaşamayı!


Ziya Osman SABA